Kâfirlerin iyiliği dünyâda kalır
Nitekim, dünyâdaki fâideli ve hayrlı işlerden cenâb-ı Hakkın, en çok beğendiği, câmi’ yapmakdır. Câmi’ yapmanın, çok sevâb olduğunu bildiren hadîs-i şerîfler vardır. Böyle olmakla berâber, Tevbe sûresi, onsekizinci âyetinde meâlen, (Kâfirlerin câmi’ yapmaları câiz değildir. Yerinde ve yarar bir iş değildir. Onların câmi’ yapmaları ve diğer bütün beğendikleri işleri, kıyâmetde kendilerine yaramıyacak ve Muhammed aleyhisselâma tâbi’ olmadıkları için, Cehenneme girip, çok acı azâblarda sonsuz olarak cezâlandırılacaklardır) buyuruldu.
Âl-i İmrân sûresi, seksenbeşinci âyetinde meâlen, (Muhammed aleyhisselâmın getirdiği İslâm dîninden başka din istiyenlerin, dinlerini Allahü teâlâ sevmez ve kabûl etmez. Dîn-i islâma arka çeviren, âhıretde ziyân edecek, Cehenneme girecekdir) buyuruldu.
Bir kimse, binlerce sene ibâdet etse ve ömrünü, nefsini temizlemekle geçirse ve güzel huyları ile yanındakilere ve keşf etdiği âletler ile, bütün insanlara fâideli olsa, Muhammed aleyhisselâma tâbi’ olmadıkça ebedî se’âdete kavuşamaz.
Nisâ sûresi, onüçüncü âyet-i kerîmesinde meâlen, (Allahü teâlânın ve Peygamberi Muhammed aleyhisselâmın emrlerine aldırış etmiyenler, beğenmiyenler, asra, fenne uygun değildir, modern ihtiyâclara kâfi değildir diyenler, kıyâmetde Cehennem ateşinden kurtulamıyacaklardır. Bunlara, Cehennemde, çok acı azâb vardır) buyuruldu.
Bu yolda ve bu uğurda beraber olmak dileğiyle…
"Ne yanar kimse bana âteş-i dilden özge
Ne açar kimse kapım bâd-ı sabâdan gayrı"