TEBE-İ TÂBİÎN
Hadîs-i şerîfle medhedilen üç nesilden üçüncüsü. İlki Eshâb-ı kirâmdır (radıyallahü teâlâ anhüm). İkincisi bu büyükleri görenlerdir. Bunlara Tâbiîn denir. Hadîs-i şerîfte buyruldu ki:
İnsanların en iyisi benim asrımda bulunan Müslümanlardır (Eshâb-ı kirâm). Onlardan sonra en iyileri, onlardan sonra gelenlerdir (Tâbiîn). Onlardan sonra en iyileri, onlardan sonra gelenlerdir (Tebe-i tâbiîn). Onlardan sonra gelenlerde yalan yayılır. Bunların sözlerine ve işlerine inanmayınız.
Tebe-i tâbiîn devrinde, Eshâb-ı kirâmdan Tâbiînin naklettiği hadîs-i şerîfler tasnif edilmiştir. Ayrıca Eshâb-ı kirâmın ve Tâbiînin îzahları ve fetvâları da toplanmış kitaplara geçmiştir.
Tebe-i tâbiînin en meşhûr âlimleri şu zâtlardır: Mâlikî mezhebinin imâmı Mâlik bin Enes, Yahyâ bin Saîd el-Kattân, Veki’ bin Cerrah, Süfyân-ı Sevrî, Süfyân bin Uyeyne, Şu’be bin Haccâc, Evzâî, Leys bin Sa’d ve diğerleri.
Bu yolda ve bu uğurda beraber olmak dileğiyle…
"Ne yanar kimse bana âteş-i dilden özge
Ne açar kimse kapım bâd-ı sabâdan gayrı"