Hazret-i Îsâ’nın kendisinden sonra Îsevîliği dünyâya yaymak için eshâbı arasından seçtiği on iki mümin.
Îsâ aleyhisselâmın eshâbı, yâni kendisini görüp de îmân edenler azdı. Çünkü Yahûdîlerin çoğu inanmadı. Îsâ aleyhisselâm da, kendisine inananlar arasından on iki kişiyi seçti. Bunlara; “Allahü teâlânın dînine hizmette ve onu muhâfaza edip korumada kim bana yardımcı olacak?” buyurdu. Hepsi birden; “Bizler, Allahü teâlânın dînine yardımcılarız. Bizler, Hak teâlâ hazretlerine inanıp îmân ettik. Bütün varlığımızla, her şeyimizle Allahü teâlânın dînine yardım edeceğiz, bu yola destek olacağız. Allahü teâlânın dîninin yardımcıları olmamız elbette lâzımdır. Çünkü biz, Allahü teâlâya îmân ettik. O’na îmân ise, O’nun dînine yardımcı olmayı, O’nun sevdiklerini himâye ve müdâfâ etmeyi, Allahü teâlânın dîninin düşmanları ile muhârebe etmeyi îcâb ettirir.” dediler. Bu on iki mümine “Havârî” veya “Ensârullah” denir. Havârî, Allahü teâlânın dîninin yardımcısı demektir. Çoğulu Havâriyyûndur.
Havârîlerin isimleri şunlardır:
1. Petrus veya Pierre: Asıl adı Kâmûs’ta (Şem’ûn), Lexicon’da (Simon), Müncid’de ise (Sim’ân) olarak yazılıdır. Pekçok kimsenin îmâna gelmesine sebeb oldu. Antakya’da büyük bir mâbed yaptı. Kırkıncı senede Roma’ya gitti. Birkaç kere Kudüs’e geldi. Altmış beşte Neron tarafından haça gerilerek îdâm edildi. Îsâ aleyhisselâm sanarak, “Yehûdâ”yı da böyle çarmıha germişlerdi. Papaların birincisi sayılmaktadır. Mezarı üzerine “Saint Pierre” kilisesi yapılmıştır. Haziran ayının 29’unda yortusu yapılır.
2. Yuhannâ: İbrânî dilinde “Yahyâ” demektir. Buna “Johannes”, “Jean” ve “Jani” de denir. Ortodokslar “Juvan”, İngilizler “John”, Ermeniler de “Ohannes” derler. Dört İncîl’i yazanlardan biridir. Îsâ’nın aleyhisselâm teyzesinin oğludur. Yüz senesinde Efes’te ölmüştür. Aralık ayının 27’sinde yortusu yapılır.
3. Büyük Ya’kûb: İngilizler “James”, Fransızlar “Jacque” diyor. Yuhannâ’nın kardeşidir. Temmuzun 25’inde yortusu yapılmaktadır.
4. Filip: Anadolu’da öldü. Mayıs ayının 5’inci günü yortusu yapılmaktadır.
5. Toma veya Thomas: İran ve Hind taraflarına gidip, oralarda şehid edilmiş, Urfa’ya getirilmiştir. Aralık ayının 21’inde yortusu yapılır. Barnabas İncîli’nde bunun ismi yazılı değildir.
6. Andreas: Petrus’un kardeşidir. André de denir. X şeklindeki çarmıha gerilerek öldürüldü. Kasım ayının 30’unda yortusu yapılır.
7. Bartelemi veya Bartolome: 71 senesinde Erzurum’da şehid edildi. Ağustos ayının 24’ünde yortusu yapılır.
8. Matthias veya Mathias: Dinden ayrılan, yâni mürted olan ve Îsâ aleyhisselâmın bulunduğu yeri az bir menfaat karşılığı, Yahûdîlere haber veren ve Allahü teâlâ tarafından onun şekline çevrilerek çarmıha gerilen Yudas Ishar Yot da denilen Yehûdâ’nın yerine, Havârîler tarafından havârî seçilmiştir. Habeş’e ve İran’a gitmiş, 61’de İran’da şehid edilmiştir. Şubat ayının 24’ünde yortusu yapılır. Îsâ aleyhisselâmdan sekiz sene sonra, ondan işittiklerini yazmış olan Mettâ veya Matthius (= Mathieu) başka olup, havârîlerden değildir ve yortusu Eylül ayının 21’indedir.
9. Küçük Ya’kûp veya Jacque: 62 senesinde şehid edildi. Mayıs ayının ilk günü yortusu yapılır.
10. Simon veya Şem’ûn: Hazret-i Meryem’in kız kardeşinin oğlu olduğu ve 107 senesinde şehid edildiği Kâmûs’ta yazılıdır. Müncid’de ise buna Sim’ân denilmektedir. Ekim ayının 28’inde yortusu yapılmaktadır.
11. Yehûda veya Yudaş: Küçük Ya’kûb’un kardeşidir. Ekim ayının 28’inde yortusu yapılmaktadır.
12. Taddeus (Thaddeus): Bunun havârî olduğu Markus’un İncîl’inde yazılıdır. Luka’nın İncîl’inde, bunun yerine Judas Yakobi yazılıdır. Mettâ’nın İncîl’inde ise (Lebbaus) denildiğini Knaurs Lexion bildiriyor.
Îsâ aleyhisselâmdan gördüklerini ve işittiklerini doğru olarak yazmış olan Barnabas, kendisinin on iki havârîden biri olduğunu bildiriyor. Hıristiyan kitaplarında ise bunun yerinde Thomas yazılıdır. Îsâ aleyhisselâmdan işittiklerini yazmış olan Mettâ, Marko ve Luka’nın havârî olmadıkları, yalnız Yuhannâ’nın havârî olduğu kaynaklara göre bellidir.
Kaynak: Yeni Rehber Ansiklopedisi Cilt 9, s. 7-9
Bu yolda ve bu uğurda beraber olmak dileğiyle…
"Ne yanar kimse bana âteş-i dilden özge
Ne açar kimse kapım bâd-ı sabâdan gayrı"