Bir işin yapılması veya yapılmaması gerektiğini bildiren ilahi hükümler. İnsanların dünya ve ahirette mes’ud olmaları için Allahü teâlânın, peygamberleri vasıtasıyla gönderdiği emir ve yasakların bütünü.
Bütün insanlara her şeyden önce lazım olan; itikadı (imanı) düzeltmektir. Yani doğru bir iman sahibi olmaktır. İnanılacak şeylerle ilgili hükümlere “ahkam-ı itikadiyye” denir. Bunlar; ahkam-ı şer’iyyenin temelini teşkil eder. Ahkam-ı şer’iyyeye “ahkam-ı İslamiyye” de denir. Ahkam-ı şer’iyye, kişinin vazifelerini belirtmesi bakımından “ahkam-ı teklifiyye” veya "ef'al-i mükellefin" adını da alır.
Bunlar sekizdir:
1- Farz,
2- Vacib,
3- Sünnet,
4- Müstehab,
5- Mübah,
6- Haram,
7- Mekruh,
8- Müfsid.
Beden, ahkam-ı şer’iyyeyi yapmakla süslenince; nefis, dünya kötülüklerinden ve zararlarından kurtulur.
İslam dininde imân, muma benzer; ahkam-ı şer’iyye, mum etrafındaki fener gibidir. Mum ile birlikte fener de İslamiyettir. Fenersiz mum çabuk söner. İmânsız İslâm olmaz. İslâm olmayınca imân da yoktur.
Ahkam-ı şer’iyyeyi bildiren ilme “fıkıh ilmi” denir. Fıkıh ilmi dört ana bölüme ayrılır:
İbadât İbâdetler demek olup, bu da beşe ayrılır: Namaz, oruç, hac, zekat ve cihad.
Münakehat olup evlenme, boşanma, nafaka ve bir çok dalları vardır.
Muamelat olup, alış-veriş, kira, şirketler, faiz, miras gibi bir çok dalları vardır.
Ukubat yani had cezaları denilen grup olup, başlıca altı kısma ayrılır: Kısas, sarhoşluk, sirkat (hırsızlık), zina, kazf (iftira), mürted olmak (dinden çıkmak) cezalarıdır.
Ahkam-ı İslamiyyenin (fıkıh bilgilerinin) ibadât kısmını her Müslümanın öğrenmesi ve diğerlerini de başına geldiği zaman okuyup öğrenmesi şarttır. Bunlar zaruriyat-ı diniyye denilen, alim ve cahil herkesin bilmesi lazım gelen bilgilerdir.
Ahkam-ı İslamiyyenin kaynakları dörttür:
1- Kur’an-ı kerim;
2- Peygamber efendimizin "sallallahü aleyhi ve sellem" mübarek sözleri, halleri ve işleri demek olan “sünnet”;
3- Âlimlerin bir meseledeki ittifakları olan “icma” ;
4- Müctehid âlimlerin dini delillerden hüküm çıkarması demek olan “kıyas” tır.
Haram işlememek ve bütün ahkam-ı şer’iyyeyi yerine getirmek kolaydır. Kalbi bozuk olana güç gelir. Nitekim bir çok işler vardır ki, sağlam insanlara kolaydır hastalara ise güçtür.
Ahmed Cevdet Paşa başkanlığında bir komisyon tarafından, Ahkam-ı İslamiyyenin, fıkıh bilgilerinin muamelat kısmı kanun şekline sokularak Mecelle adındaki kitab hazırlandı. Mecelle; Osmanlı Devletinde ve başta İsrail olmak üzere bazı Ortadoğu ülkesinde uzun zaman uygulanmıştır.
Kaynak: Yeni Rehber Ansiklopedisi Cilt 1
Bu yolda ve bu uğurda beraber olmak dileğiyle…
"Ne yanar kimse bana âteş-i dilden özge
Ne açar kimse kapım bâd-ı sabâdan gayrı"