Osmanlı vezîri. 1776 (H. 1190)’da İstanbul’da doğdu.
1849 (H. 1265)’de Vidin’de vefât etti.
Babası Hacı Mustafa ile Rusçuk’ta bulunan Ağa Hüseyin, orada dokuzuncu yeniçeri bölüğüne girdi. Daha sonra İstanbul’a geldi. 1806-1812 seneleri arasında vuku bulan Osmanlı-Rus savaşında gösterdiği kahramanlık üzerine, zagarcıbaşı tâyin edildi. İkinci Mahmud Han yeniçeri ocağını kaldırmaya karar verince; bu iş için kuvvetli kimseleri etrafında topladığı sırada, Ağa Hüseyin’i de seçti. Bu sırada yeniçeri ocağında zagarcıbaşı olarak vazifeli bulunuyordu. Onu, önce yeniçeri kethüdâlığına, kısa bir zaman sonra da 1823 senesinde yeniçeri ağalığına tâyin etti. Bu vazifeye tâyin edilince, yeniçeri ocağının başta gelenlerini ve azılılarını dağıtarak bir kısmını taşraya sürdü. Bu hareketi ile İkinci Mahmûd Hân’ın takdirini kazandı. Ancak icrâatı sebebiyle yeniçeri ocağının şimşeklerini üzerine çektiğinden, herhangi bir sûikaste uğramaması için vazîfesi değiştirildi. Kocaeli ve Bursa sancakları ile İstanbul Boğazı’nın Rumeli kıyısı muhafızlığına tâyin edildi. Yeniçeri ağalığı sırasında başardığı işlerden dolayı, kendisine vezirlik rütbesi verildi. Böylece Ağa Paşa olarak da anıldı.
Ağa Hüseyin; İstanbul Boğazı’nda vazifelendirildiği sırada, yeniçeriler ayaklanmıştı. Emri altındaki askerler ile hemen saraya yetişti. İstanbul Boğazı’nın Anadolu kıyısı muhafızı Dârendeli İzzet Paşa ile birlikte, yeniçeri ocağının kaldırılmasında önemli yardımlarda bulundu. Bundan sonra da yeni kurulan Asâkir-i Mansûre-i Muhammediye ordusuna serasker (komutan) tâyin edildi.
Ağa Hüseyin Paşa, 1827 senesinde Kocaeli ve Bursa sancakları üzerinde kalmak üzere seraskerlikten aynldı. Bir müddet sonra Edirne vâlisi oldu. 1826-1829 Osmanlı-Rus harbinde Şumnu ve Balkanların savunması ile vazifelendirildi. Şumnu’da karargâh kurdu ve orayı Ruslara karşı büyük bir azimle, kahramanca savundu. Rusların Aşağı Tuna kıyılarındaki Osmanlı istihkâmlarını ele geçirmeleri üzerine, buradaki komutayı Reşîd Mehmed Paşa’ya bıraktı. Bundan sonra Rusçuk muhafızlığına geçen Ağa Hüseyin Paşa, savaştan sonra İkinci defa Edirne vâliliğine getirildi.
1832 senesinde Mısır seferi kumandanı olarak Suriye üzerine yürüyen İbrâhim Paşa’ya karşı, Beylan meydan savaşını yapan Ağa Hüseyin, bu savaşta mağlûb olunca, azledildi. Sonra iki defa Vidin vâliliğine tâyin edildi. Vidin vâlisi iken, 1849 senesinde orada vefât etti. Vidin kalesine defnedildi. Daha sonra nâşı, oğlu Ali Şevket Paşa tarafından İstanbul’a nakledilip, Topkapı kabristanına defnedildi. Bir çok eser bırakmıştır.
Ağa Hüseyin Paşa; İstanbul’da Bâyezîd’de yangın kulesi, bir muvakkıthâne ve iki yalı, Edirne’ye askerî hastahâne, Hasköy’e çeşme yaptırmış, Şumnu’ya su getirmiştir. Ayrıca, Şumnu’daki tabya ve taş köprü onun yaptırdığı eserlerdendir. Yine Silistre’de bir câmi ve okul, Lom kasabasında câmi ve köprü, Vidin’de askerî hastahâne ile Aşağı Tuna’da istihkâmlar yaptırmıştır.
Kaynaklar
1) Târih-i Cevdet; cild-12, sh. 84
2) Târih-i Lütfi; cild-8, sh. 178
3) Kâmus-ül-a’lâm; cild-1, sh. 225
4) Sicilli Osmânî; cild-2, sh. 221
5) Ağa Hüseyin Paşa (Hayat Târih Mecmuası, sene 1974; cild-2, sayı 12, sh. 7)
6) İslâm Meşhurları Ansiklopedisi; cild-1, sh. 223
Bu yolda ve bu uğurda beraber olmak dileğiyle…
"Ne yanar kimse bana âteş-i dilden özge
Ne açar kimse kapım bâd-ı sabâdan gayrı"