Osmanlı âlimlerinin meşhûrlarından. İsmi, Süleymân Sa’deddîn’dir. Babası Müstakîm Emin Efendinin ismine izâfeten Müstakimzâde diye meşhûr olmuştur. Künyesi, Ebü’l-Mevâhib, lakâbı Ma’sûni ve Emînî’dir. İstanbullu olduğu için İstanbulî nisbesi verilmiştir. 1719 (H. 1131) senesinde İstanbul’da doğdu.
Müstakîmzâde Süleymân Sa’deddîn Efendi küçük yaştan îtibâren ilim tahsiline başlayıp önce babasından ilim öğrendi. Daha sonra devrin âlimlerinden Fâtih Câmii imâmı Seyyid Yûsuf Efendiden kırâat ve fıkıh ilmi tahsil etti. Pâdişâhın has tabiplerinden Baştabip Hayâtîzâde Mustafa Feyzî Efendiden ilim öğrendi. Yine zamânın âlimlerinden Yemliha Hasan Efendi, Hâfız Mehmed Efendi, Babadağlı Süleymân Efendi ve Seyyid Mehmed Efendiden çeşitli ilimleri, Şeyh Abbas Râsim Efendiden, Farsçayı öğrendi. Üsküdar Vâlide Câmii vâizi Îsâzâde Şeyh Mehmed Sâlih Efendiden hadîs-i şerîf ilmini öğrendi. Fındıkzâde İbrâhim Efendi, Edirnekapılı Mehmed Râsim Efendi ve Katibzâde Mehmed Refî Efendiden aldığı derslerle, hat (güzel yazı) sanatında yetişti. Zâhirî ilimleri öğrendikten sonra tasavvuf ilmini öğrenmek için Şeyh Mehmed Sâlih Sahâvî’ye talebe oldu. Daha sonra büyük âlim ve yüksek bir velî olan Mehmed Emîn Tokâdî hazretlerinin sohbetlerinde ve ilim meclisinde bulundu. Ondan mânevî feyz alıp, tasavvufun yüksek derecelerine ulaştı. Mehmed Emîn Tokâdî hazretleri onu Ahrâriyye yolunda yetiştirip, icâzet ve hilâfet verdi. Müstakîmzâde Süleyman Sa’deddîn Efendi hocası Mehmed Emîn Tokâdî hazretlerinin vefâtından sonra da ilmî çalışmalarına devâm etti. Pekçok eser yazdı. Bâzı kıymetli eserleri Türkçeye tercüme etti. İslâm dünyâsında yazılan eserler arasında benzeri bulunmayacak derecede kıymetli bir eser olan Mektûbât-ı İmâm-ı Rabbânî’yi ve Mektûbat-ı Ma’sûmî’yi altı cilt hâlinde Osmanlı Türkçesine tercüme etti.
Ömrünü ilim öğrenmek ve eser yazmakla geçiren Müstakîmzâde Süleymân Sa’deddîn Efendi 1787 (H.1202) senesinde İstanbul’da vefât etti. İstanbul’da, Unkapanı’na inen cadde ile Zeyrek yokuşunun kesiştiği tepe üzerinde Soğukkuyu-Piripaşa Medresesi kabristanında hocası Emin Tokâdî hazretlerinin ayak ucuna defn edildi. Kabri orada olup, ziyâret edilmektedir.
Eserleri:
Büyüklü küçüklü, çeşitli ilimlere ve değişik mevzûlara dâir yazdığı yüz otuz kadar eserinden bâzıları şunlardır:
1) Dîvân-ı hazret-i Ali,
2) Devhâtü’l-Meşâyih,
3) Tuhfe-i Hattâtîn,
4) Terceme-i Fıkh-ı Ekber,
5) Risâle-i Ebeveyn,
6) Menâkıb-ı Eshâb-ı Bedr,
7) Akide-üs-Süfiyye,
8) Mürşîdü’l-Müteehilîn Tercümesi,
9) Terâcim-i Ahvâl,
10) Risâle-i Ta’c,
11) Risâle-i Selâti’l-Vustâ,
12) Menâkıb-ı İmâm-ı A’zam,
13) Mecellet-ün-Nisâb.
Bu eserlerin çoğu İstanbul kütüphânelerinde vardır. Müstekîmzâde Süleymân Sa’deddîn Efendinin şiirleri de vardır. Bir şiiri şöyledir:
Yâ Rab! Kalemim mûy-i fenâdan sakla
Tahrîrimi ta’n-ı süfehâdan sakla
Tevfikin idüp kanda gidersem rehber
Şâhrâh-ı şerîatte hatâdan sakla!
(Ey Allah’ım! Kalemimi en küçük fenâlıklardan dahî uzak tut ve yazdıklarımı alçakların kınamasına fırsat verme. Nereye gidersem bana tevfikini kılavuz eyle. İslâmiyetin parlak olan ana caddesinde yürüt ve günâha yaklaştırma.)
Bu yolda ve bu uğurda beraber olmak dileğiyle…
"Ne yanar kimse bana âteş-i dilden özge
Ne açar kimse kapım bâd-ı sabâdan gayrı"