Anadolu’da yetişen büyük velîlerden, müfessir ve metinler şerhi üstâdı. İsmi, İsmâil Hakkı olup 1650 (H. 1062) târihinde Aydos kasabasında doğdu. Babası, sâlih bir zât olan Mustafa Efendidir. 1725 (H. 1137) târihinde Bursa’da vefât etti.
İsmâil Hakkı Efendi, küçük yaşta, babası tarafından Celvetiyye yolu büyüklerinden Seyyid Osmân Fadlî Efendiye götürüldü. Onun; duâ ve iltifâtına kavuştu. On yaşında Osman Fadlî Efendinin Edirne’de bulunan yetişmiş talebesi Abdülbâki Efendinin terbiyesi altına girip, yedi sene kendisinden din ve fen bilgilerini okudu. Okuduğu eserleri kendi yazısıyla yazardı. Abdülbâki Efendinin emri ile İstanbul’a geldi ve Osmân Fadlî Efendinin mânevî terbiyesine girdi. Kısa zamanda mânevî kemâle (olgunluğa) yükseldi. İnsanları irşâd (doğru yolu göstermek) için Bursa’ya bir müddet sonra da Üsküp’e gönderildi. Hocasının kendisine gönderdiği mektuptaki nasîhatlerle amel edip, büyük hizmetlerde bulundu.
On sene Üsküp’te kalan İsmâil Efendi, hocasının mânevî işâretiyle 1685 târihinde Bursa’ya gitti. Hocasının Magosa’ya gittiğini duyunca, o da gitti.
İsmâil Hakkı Efendi hocasının vefâtından sonra, Konya, Seydişehir, Söğüt, İznik ve İstanbul güzergâhı ile Bursa’ya geldi. Bu yolculuk sırasında Mevlânâ, Sadreddîn-i Konevî ve Eşrefzâde Abdullah Rûmî gibi büyüklerin kabirlerini ziyâret etti.
İsmâil Hakkı Efendi, Sultan İkinci Mustafa Hanın dâveti üzerine 1695 târihinde Edirne’ye vardı. Nemçe Seferinde cihadın sevâbını ve büyüklüğünü anlatarak askeri coşturdu. Ertesi sene Edirne’den ayrılarak Belgrad’a gitti. İsmâil Hakkı Efendi, sadrâzam Elmas Mehmed Paşanın hazır bulunduğu gazâların hepsine katıldı ve birkaç yerinden yara aldı. Ordunun zaferle geri dönüşünden sonra yaralı hâliyle Bursa’ya geldi, talebe yetiştirmeye ve eser yazmaya devâm etti. Bir ara Şam’a gitti ise de tekrar döndü.
İsmâil Hakkı Efendi, Bursa’da dergâh, mescid, semâhâne, çilehâne ve misâfir odalarından meydana gelen bir külliye yaptırarak ismini Câmi-i Muhammedî koydu. Câminin kitâbesini bizzât kendisi yazdı. Bursa’da vefât etti. Kabri, İsmâil Hakkı Tekkesi diye anılan yaptırdığı Câmi-i Muhammedî’nin mihrâbı arkasındadır.
İsmâil Hakkı Bursevî buyurdu ki:
“İnsana gelen belâ ve sıkıntılar kalbi aydınlatır. Belâ ve musîbet zamânında ilâhî tecellî meydana geldiği için kalp genişler.”
“Evliyâyı inkâr etmeyip, muhabbet beslemek lâzımdır. Çünkü hadîs-i şerîfte; “Kişi sevdiği ile berâberdir” buyruldu. Kıyâmet günü bu büyükler şefâat edeceklerinden onları sevmemek uygun değildir. Onlara düşman olmak insanın helâkine sebeb olur.”
“Sâlih arkadaşlarından ayrılma, yoksa yolda kalırsın veya dalâlete (sapıklığa) düşersin. Topluluktan ayrılan helâk olur.”
Eserleri:
İsmâil Hakkı Bursevî’nin 106 eseri vardır. Bunlardan bâzıları şunlardır:
1) Tefsîr-i Rûh-ul-Beyân; İstanbul ve Mısır’da basılmıştır. Vaazlarda çok kullanılan bir tefsirdir.
2) Şerh-i Muhammediyye (iki cilt),
3) Şerh-i Mesnevî,
4) Şerh-i Pend-i Attâr,
5) Şerh-i Bostân,
6) Şerh-i Hadîsi Erbaîn,
7) Dîvân ve başkaları.
Bu yolda ve bu uğurda beraber olmak dileğiyle…
"Ne yanar kimse bana âteş-i dilden özge
Ne açar kimse kapım bâd-ı sabâdan gayrı"