Yüzonbirinci Osmanlı şeyhülislâmıdır. İsmi Ahmed Muhtâr olup, ulemâdan Mahmûd Bey’in oğludur. “Molla Bey” diye bilinir.
1222 (m. 1807) senesinde İstanbul’da doğdu.
1300 (m. 1882) senesinde İstanbul’da vefat etti.
Üsküdar’daki Celvetî dergâhında, Seyyid Hâşim Üsküdârî bin Şeyh Yûsuf Nizâmeddîn Celvetî hazretlerinin kabri yanına defnedildi.
Küçük yaşından itibâren, zamânının âlimlerinden olan Şerhî Hâfız Ahmed Efendi’den ilim öğrenip, icâzet aldı. Meşhûr Evliyâ Hoca’dan ve Arab Hoca’dan da tefsîr, hadîs ve hikmet ilimlerini okudu. Hızır Ağazâde Saîd Bey’den de Farsça lisânını öğrendi. 1242 (m. 1826) senesinde “Dîvân-ı Hümâyûn” kalemine memûr olarak girdi. 1246 (m. 1830) senesinde yapılan imtihanı başarıyla kazanıp rüûs (diploma) aldı. Vazifesinde yavaş yavaş yükselmeye başladı. 1261 (m. 1845) senesinde “Takvîm-i vekâyi” (Resmî gazete) musahhihliğini yapmağa başladı. 1272 (m. 1855) senesine kadar bu vazîfeye devam etti. Aynı sene içinde Selanik kadılığına tayin edildi. 1273 (m. 1856) senesinde Haremeyn, 1278 (m. 1861) senesinde İstanbul pâyeleriyle taltif edildi. Bu sene içinde İstanbul kadılığı vazîfesine getirildi. 1285 (m. 1868) senesinde de Anadolu kadıaskerliği payesi yerildi: 1286 (m. 1869) senesinde; “Meclis-i Tedkîkât-ı Şer’iyye” üyeliğine getirildi. Yedi ay sonra meclis üyeliğinden istifa etti. 1288 (m. 1871) senesinde şeyhülislâmlık makamına getirildi. 1 yıl iki ay 3 gün müddetle bu vazîfede kaldıktan sonra, 1289 (m. 1872) senesinde vazîfeden ayrıldı. 1295 (m. 1878) senesinde Sultan İkinci Abdülhamîd Hân tarafından ikinci defa şeyhülislâmlığa getirildi. 7 ay 4 gün bu vazîfede kaldıktan sonra vazîfeden alındı. Her iki şeyhülislâmlık müddeti toplamı, 1 yıl 9 ay 7 gündür. Kendi evine çekilip ibâdet ve tâatle meşgul olduğu sırada vefat etti.
Âlim ve fâzıl bir zât olan Mîr Ahmed Muhtâr Efendi, güler yüzlü ve hoş sohbet bir zât idi. “Murassa-i Osmânî” ve “Birinci Mecîdî” nişanları (madalyaları) vardır.
Eserleri şunlardır:
1- Tuhfet-ül-Muhtâr: Tefsîr-i Celâleyn’in şerhi olan “Cemel”in telhisi (kısaltılmışı)dir.
2- Şerh-i Kasîde-i Bânet Su’âd,
3- Şerh-i Risâle-i Şeyh Reslân-ı Dımeşkî min-et-tasavvuf.
Bu eserleri basılmıştır.
Kaynaklar
1) İlmiye sâlnâmesi; sh. 602
2) Osmanlı Müellifleri; cild-2, sh. 40
Bu yolda ve bu uğurda beraber olmak dileğiyle…
"Ne yanar kimse bana âteş-i dilden özge
Ne açar kimse kapım bâd-ı sabâdan gayrı"