On dördüncü yüzyılda yetişmiş zoolog ve fıkıh âlimi. İsmi, Ali bin Muhammed bin Abdülazîz bin Fütûh es-Sa’lebî olup, lakabı Tâcüddîn’dir. İbn-i Düreyhim veya İbn-i Ebi’l-Hayr diye bilinir. 1312 (H.712) senesinde Musul’da doğdu. 1360 (H. 762) senesinde Habeşistan’a elçi giderken Kus şehrinde vefât etti.
Küçük yaşta ilim öğrenmeye başladı. Kırâat ilmini Ebû Bekr bin Sencer el-Mûsulî’den, fıkıh ilmini Şeyh Nûreddîn Ali bin Şeyh-ul-Uyeyne’den öğrendi. El-Hâvî ve İbn-i Mu’tî’nin Elfiye kitabını ezberledi. Alâaddîn ibni Türkmânî ve Şemseddîn el-İsfehânî’den ilim öğrendi. Nûreddîn el-Hemedânî’den Sahîh-i Buhârî’yi dinledi. Ebû Hayyan ve başka âlimlerden çok sayıda kitab okudu.
Küçük yaşta babasını kaybetti. Yetim olarak yetişti ve çok çalışarak fen ve din ilimlerinde söz sâhibi oldu. İlim tahsili için Dımaşk’a oradan da Kâhire’ye gitti. Daha sonra Şam’a döndü. Bir ara evi basılarak kitapları alınıp, Şam’dan çıkarılınca Mısır’a gitti. Bir süre sonra elinden alınan kitapları geri almak için tekrar Şam’a döndü. Bu sırada Şam’daki Emevî Câmiinde müderris olarak vazîfelendirildi. Daha sonra tekrar Mısır’a gitti. Mısır sultânı Nâsır, onu Habeşistân’a gönderdi. Kus şehrine vardığında hastalandı ve 1360 senesi Safer ayında vefât etti.
İbn-i Düreyhim, fıkıh, hadis, usûl-i fıkıh, kırâat, tefsir ilimleri yanında fen ilimlerine vâkıf olan büyük birâlimdi. Hâfızası çok kuvvetliydi. Hitâbeti ve konuşması çok güzel olup, birçok eser yazdı:
1) El-İnsâf bid-Delîl fî Evsâf-in-Nîl,
2) Kenz-üd-Dürer fî Hurûfi Evâil-is-Suver,
3) Gâyet-ül-Mağnem fil-İsm-il-A’zâm,
4) El-Menhec-üs-Savâb fî Kubhi-İstiktâbi Ehl-il-Kitâb yazdığı eserlerden bâzılarıdır.
İbn-i Düreyhim, hayvanlar hakkında Kitâbü Menâfi-ül-Hayevân isimli bir eser yazmıştır. Arapça olan bu eserde, altın zemine çizilmiş ve hayvanları en ince detayına kadar gösteren 250 civârında minyatür vardır. Eser, 154 yaprak olup, her sayfada on üç satır bulunmaktadır. Baş kısmı kaybolmuştur. İnsan vücudunun sıvılarını ve gizliliklerini bildirmekle başlayan eserde, ehil ve vahşî hayvanlar ile, kuşlar, balıklar, sürüngenler, solucanlar, böcekler ve diğer hayvanlar ele alınmaktadır. Eserin çok güzel bir yazması, Escorial Kütüphânesindedir.
Bu yolda ve bu uğurda beraber olmak dileğiyle…
"Ne yanar kimse bana âteş-i dilden özge
Ne açar kimse kapım bâd-ı sabâdan gayrı"