Gafiki

Endülüs’te yetişen meşhur Müslüman eczâcı ve tıp âlimi. İsmi, Ahmed bin Muhammed bin Seyyid el-Gâfikî el-Endülüsî, künyesi Ebû Ca’fer’dir. Kurtuba yakınlarındaki Gafik köyünde doğduğundan Gâfikî diye tanınmıştır. Doğum târihi belli değildir. Vefât târihi olan 1165 (H.560) senesi dikkate alınınca, Gâfikî’nin Endülüs Emevî Devletinin çöküş ve yıkılma dönemlerinde yaşadığını söylemek mümkündür.

Tahsîlini eczâcılık ve tıp sâhasına; bilhassa ilâçlar ile ilâç yapılacak nebâtî, hayvânî ve mâdenî maddelerin tetkîk ve tasnîfine ve yeni tıbbî terkiplerin geliştirilip hazırlanmasına sarf etti. Doktor ve eczâcıların uymaları gereken ilmî ve ahlâkî kuralların îzâhını, sâhasının elamanlarına telkin etti. Böylece, bu meslek sâhiplerinin, gösterdiği metod üzere yetişmelerini sağlamakla uğraştı.

Gâfikî, sahasında mükemmel olabilecek eserler yazmayı tercih etti. Eserlerinde diskorides ile Galen’den (Calinos’dan) nakiller yaparken, onlarla diğer bilginlerin verdiği mâlûmâta kendi araştırma ve tecrübelerinin mahsûlü olan yeni ve orijinal bilgileri ilâve eti. Ayrıca yerine göre tenkidlerde bulundu. Endülüs Emevî Devletinin geçirdiği buhran, eserlerinin birçoğunun kaybolmasına sebeb olmuştur.

Gâfikî, ortaçağda yetişen en büyük nebâtât üstâdı ve eczâcısıdır. Bine yakın ilâcın ilmî tasnif ve tanıtımını yapan Gâfikî, Kitab-ül-Edviyet-il- Müfrede adlı eseriyle tanınmıştır. Eserde, ilâçların kullanış yerleri ve usûlleri en iyi şekilde îzâh edilmiştir. Tıp ve eczâcılık sâhasında temel mürâcaat kaynağı olmasına rağmen, eserinin tam bir nüshası henüz bulunamamıştır. Eserindeki bilgiler, sonradan gelen İslâm eczâcılarının, özellikle İbn-i Baytar’ın eserlerinde parça parça ve dağınık bir şekilde nakledilmiştir. Eserinde ilâçları tanıtıp ilmî tasniflerini yapmış olan Gâfikî, bunlardan istifâde, usûl ve metodları ile terkip şekillerini ve formüllerini vermiştir. Tam bir tıp ve eczâcılık ansiklopedisi mâhiyetinde olan eserde, o devirlerde kullanılan Arap, Yunan, Lâtin ve Berberî lisanlarındaki tıp ve eczâcılık terimlerine de yer vermiştir.

Böyle olmasına rağmen, bu büyük âlim hakkındaki araştırmalar yok denecek kadar azdır. Asrının âlimleri, kendisinden saygıyla bahsetmişlerdir.