Dokuzuncu ve onuncu yüzyıllarda yetişmiş olan Müslüman matematik, astronomi ve coğrafya alimi. İsmi Muhammed bin Cabir bin Sinan er-Raki olup, künyesi Ebu Abdullah'tır. Avrupa'da Al-Batenglus veya Al-Bategni ismiyle meşhur olmuştur. 858 (H. 244) senesinde Harran'da doğdu. Ömrünün çoğunu Fırat Nehri kıyısındaki Rakka'da geçirdi. 877-918 (H. 264-306) seneleri arasında rasat (gözlem) çalışmaları yaptı. Abbasi Halifesi Me'mun'un kütüphanesinde çalıştı. 929 (H. 318) senesinde Bağdat'tan dönüşünde Samarra şehrinde vefat etti.
Çağımızın ileri seviyedeki astronomi bilginlerine göre; sağlamlık ve dakik hesaplamaları sebebiyle ilk gerçek astronomik cetvel (zic, almanak) hazırlayan alimdir. Bu cetvelleri hazırlarken o devirlerde henüz yeni teşekkül etmeye başlayan trigonometri ilmini mükemmel bir şekilde kullanmıştır. Hatta küresel trigonometri ilim dalını kurmak şerefi ona ait olduğu gibi, trigonometriyi astronominin hizmetine ilk defa koyan da odur.
İlmi çalışmalarda sadece teoriler ortaya atmakla kalmayan Bettani, teorilerini son derece ilmi bir hassasiyetle deneye tabi tutmuştur. Güneşin dünyadan en uzak bulunduğu noktadaki hareketini keşfetmiş, güneşin yörüngesinin eğimi ve dünyanın dönüş eksenindeki değişmeler için hassas değerler bulmuştur. Yaptığı son derece hassas rasatlar sonucu güneş yılını ilk defa 365 gün 5 saat 46 dakika 32 saniye olarak hesaplamıştır. Çağımızdaki son derece gelişmiş teleskoplar ve ilmi hesaplamalar sonucu bu değer 365 gün 5 saat 48 dakika 46 saniye olarak hesaplanmıştır.
Günümüzde inhiraf (sapma) açısı denilen dünyanın güneş etrafındaki dönüşüne nisbetle kendi etrafındaki dönüşünün meylini de (yaz ve kış itidal kıymetini) hesaplamıştır. Bu meyli, 23 derece olarak bulmuştur.
Bettani, büyük bir doğrulukla tutulma dairesinin deklinasyonunu (meyil) tropikal yıl ve mevsimlerin müddeti ile güneşin hakiki ve vasati hareketini tayin etmiştir. Arzın iki itidal noktası (ilkbahar ve sonbahar noktaları) arasındaki gerilme hareketini ve bunun sonucu, zaman denkleminin asırdan asıra yavaş bir değişime uğradığını isbat etmiştir. Bununla Batlemyüs'ün günöte noktasının sabit olduğu iddiasını çürütmüştür. Batlemyüs'ün aksine güneşin görünen çapının değişmesini ve dairevi Güneş tutulması ihtimallerini isbat etmiştir. Ay ve gezegenlerin hareketleri hakkındaki bilgileri düzeltmiş ve yeni ayın görülme şartlarını tayine yarayan yeni ve pek maharetli bir usul bulmuştur. Batlemyüs'ün itidal noktaları hareketi için verdiği değerleri düzeltmiştir.
Bunlara ilave olarak, Bettani, küresel üçgenlere ait bazı problemleri doğrusal açınım izdüşümü ile güzel bir metodla halletmiş ve bu usullerden Regiomontanus (1436-1476) istifade etmiştir. Güneş ve ay tutulmaları hakkındaki mükemmel rasatları, 1794 senesinde ay hareketlerinin asırlık ivmesini tayin hususunda Duuthorn'un işine yaramıştır. Astronomi ve matematikte asrının teki ve İslam astronomicilerinin piri ve reisidir. Kırk iki sene astronomi üzerinde çalışmış ve yukarıda işaret edildiği gibi bu ilim dalına çok hizmet etmiştir.
Keskin bir zekaya sahib olan Bettani ilmi ölçmelerde mekanik aletler kullanmıştır. Usturlab, mikyas, güneş saati (ufki ve dikey), mural quadrant (rub-ı dairesi) kullandığı belli başlı aletler arasındaydı. Bettani sadece astronomi dalında değil, matematik ve coğrafya sahalarında da üstad olarak tanınmıştır. Yeni trigonometrinin gerçek kaşifi kabul edilen Bettani, ilmi çalışmalarını küresel trigonometri üzerine teksif etmiştir. Dik üçgenleri inceleyerek, sinüs, cosinüs, tanjant, cotanjant, secant ve cosekant mefhumlarını ortaya koydu. Sıfırdan 90 dereceye kadar açıların trigonometrik değerlerini hesapladı. Cebirsel çözüm usullerini trigonometrik denklemlere uyguladı. Greklerin geometrik çözüm esaslarını tenkid etti. Yerine cebirsel çözüm yolunu getirdi. Açıların cebirsel kıymetlerini hesapladı.
Onun geometri, cebir ve trigonometrideki derinliğini gösteren bu buluşu oldukça ilgi çekiciydi. Bettani, küresel trigonometrinin yanında düzlem trigonometri üzerinde de araştırmalar yaptı. "İnsan, Allahü tealanın birliğini isbata, O'nun emsalsiz büyüklüğünü, yüce hikmetini, muazzam kudretini ve eserlerinin mükemmelliğini anlamaya astronomi ilmi sayesinde muvaffak olur." Diyen Bettani, ilmi çalışma ve araştırmaları süresince hep Allahü tealanın büyüklüğünün sırlarını, göklerle yeryüzü arasındaki alakayı inceledi. Son derece mütevazi bir alimdi. İlmini Allahü tealanın marifetine, yani tanınmasına hizmetçi kabul ederdi. Ömrünün hepsini Fırat Nehri yakınındaki rasadhanesinde ilimle uğraşmakla geçiren Bettani, İslam aleminde olduğu gibi, batılı ilim adamları tarafından da çok faydalanılmış, onun bir deha olduğu kabul edilmiştir. İki ünlü oryantalist Gibbs ve Kremers, Bettani hakkında: "Onda şaşılacak bir zeka vardı. O, Müslümanların her nevi kültürünü ihtiva eden bir ansiklopedi gibiydi." demişlerdir.
Ünlü bilim tarihçisi G.Sarton'un ifadesiyle Bettani, çağının en büyük astronomi alimi ve Müslüman bilim adamlarının en büyüklerindendi. On sekizinci asrın ünlü Fransız astronomu Laland; Bettani'yi gelmiş geçmiş büyük yirmi matematik bilgini arasında sayar. Yine batılı bir bilim tarihçisi olan Erich Bell de onun için; "Trigonometriye cebir ilmini uygulayan ilk bilim adamıdır. Yani cebirsel trigonometrinin kurucusudur. Tarih boyunca görülen en büyük astronomi alimidir." demiştir.
Eserleri: Bettani, astronomi sahasında çok eser yazdı. Bunlar arasında Batlemyüs'ün eserlerini yorumlayan dört eserinde, Batlemyüs'ün eserlerini tam bir ilmi tenkid süzgecinden geçirerek onun birçok görüşünü kabul etmedi. Mühim eserleri şunlardır:
1) Ez-Zic-üs-Sabii: Bettani'nin en büyük eseridir. Bu eserde, her yıldızın, uzaydaki yeri, hareketleri, yörüngeleri, matematik usullerle hesaplanmıştır. Hesapların ve rasatların neticelerini ihtiva eden bir almanak özelliğindedir.
2) Kitabün fi Marifeti Metali-ül-Büruc fima beyne Erba-il-Felek: Ayın tutulması, ay ve yıldızların doğuş yerlerinden bahseder.
3) Risaletün fi Tahkik-i Akdar-il-İttisalat,
4)Şerh-ül-Makalat-il-Erba'a li Batlemyüs,
5) Risaletün fi Ameliyyat-it-Tercim-id-Dakika,
6) Kitabu Ta'dil-il-Kevakib,
7) İlm-ün-Nücum,
8) Kitabün fi İlm-il-Felek,
9) Kitabün an Dairet-il-Büruc
vel-Kubbet-iş-Şemsiyye,
10) Muhtasarun li Kütübi Batlemyüs-il-Felekiyye,
11) Risaletün fi Mikdar-il-İttisalat-il-Felekiyye.
Bu yolda ve bu uğurda beraber olmak dileğiyle…
"Ne yanar kimse bana âteş-i dilden özge
Ne açar kimse kapım bâd-ı sabâdan gayrı"