Sultan İkinci Ahmed Han, Salankamen muhârebesine yetişemeyen Kırım hânını, yazdığı bir hatt-ı hümâyûnla şöyle tekdîr etmektedir:
“Sen ki Kırım hanı Saadet Giray’sın.
Mukaddemâ seninle ahd ü misak, re’y-i sevâb, kavl ü karâr böyle miydi? Yazık senin nâm ü şânına. Asâkir-i İslâm kullarım cân ve başlarıyla din uğruna çalışıp niceleriyle vezîriâzam ve yeniçeri ağam şehîd olalar; sen, yedi, sekiz saatlik yerde bulunup imdada erişmeyesin? Murâd etsen bu denlu mesafe sana göre ancak bir kamçılık yer idi. Gayret-i İslâm bu mudur? Malûm oldu ki ihmâl ve tekâsül ve hıyanet sende imiş. Hıyanet bana değil Allah’adır. Takdir bu imiş; bir iştir oldu, olmamak gerek idi; biz bunu Allah’tan bilirüz. Bâdelyevm tıynetinde olan vahşeti giderüp var kuvveti bâzuya getürüp serdâr Halîl Paşa ile yekdil hizmet-i hümâyûnumda bulunup gayret-i İslâmiyeyi yerine getürüp âdây-ı dinden ahz-ı intikam etmede makdûrun sarfedesin.”
Bu yolda ve bu uğurda beraber olmak dileğiyle…
"Ne yanar kimse bana âteş-i dilden özge
Ne açar kimse kapım bâd-ı sabâdan gayrı"