İslam dünyası niçin garip ve perişandır?

İslam dini garip olarak başladı. Sonu da garip olacaktır. Bu gariplere müjdeler olsun! Bunlar, insanların bozduğu sünnetimi düzeltir."

Cenâb-ı Hak, bütün insanlara, sayılamayacak kadar çok nimet, iyilik vermiştir. Bunların en büyüğü ve en kıymetlisi olarak da, Resûller ve Nebîler göndererek, ebedî saadet yolunu göstermiştir ve İbrâhîm sûresinin yedinci âyetinde meâlen, "Nimetlerimin kıymetini bilir, emrettiğim gibi kullanırsanız, onları artırırım. Kıymetlerini bilmez, bunları beğenmezseniz, elinizden alır, şiddetli azâb ederim" buyurmuştur.

Son bir asırdır, İslam dünyası perişan hâldedir. Bir asırdan beri İslâmiyetin garip olması ve son zamanlarda büsbütün uzaklaşarak, dünyanın karanlık hâle gelmesi, Müslümanların hep İslâm nimetlerinin kıymetlerini bilmeyip, onlara arka çevirmenin neticesidir... Allahü teâlâ, sevdiklerini hayırlı işlere vâsıta kıldığı gibi, kendisine hakkıyla inanmayanları, verdiği nimetlerin kıymetini bilmeyenleri Müslüman olmayanların hâkimiyetine sokmak suretiyle cezalandırır...

Bu İslâm nimetlerinin elden çıkmasına sebep olanlar iki kısımdır.

Birincileri, küfürlerini, düşmanlıklarını açıklayan kâfirler olup, bunlar bütün silâhları ile, bütün propaganda vâsıtaları ve siyâsi oyunları ile İslâmiyeti yıkmaya uğraşıyorlar. Bunlar bilindiği için fazla zarar veremiyorlar.

İkinci kısım kâfirler, kendilerine Müslüman ismini ve süsünü verip, din adamı tanıttırıp, Müslümanlığı, kendi akılları ile, keyiflerine ve şehvetlerine uygun bir şekle çevirmeye uğraşıyorlar... Hîle ve yalanları ile sözlerini ispat etmeye, yaldızlı, yaltakçı yazılar ile Müslümanları aldatmaya çalışıyorlar. Müslümanların çoğu bu düşmanları, bazı sözlerinden ve İslâmiyeti yıkıcı davranışlarından seziyor ise de, çok kurnaz idâre edildikleri için, birçok sözleri revâç bulup, Müslümanlar arasında yerleşiyor. Müslümanlık dîni, yavaş yavaş bozularak, ne yazık ki bu kâfirlerin istedikleri, plânladıkları şekle dönüyor. En zararlısı bunlardır.

Bunların sayısız yıkıcı propagandaları vardır. Bu faaliyetleri de zamana göre değişir. Zamanımızda, yaptıkları şudur

Müslümanlarda, İslam âlimlerine ve kitaplarına, fıkıh kitaplarına karşı, mezheblere ve mezhep imamlarına, o yüce kimselere karşı kafalarda şüpheler meydana getirmek. Dini öğrenmeleri çin, Müslümanları hadîs kitaplarına, Kur'ân-ı kerîm meâl ve tercümelerine yöneltmek. Böylece asırlardan beri yazılmış milyonlarca cildlik kıymetli kitapları bir çırpıda gözden düşürmektir...

Bize düşen vazife; gücümüz nispetinde Ehl-i sünnet âlimlerinin eserlerini yaymaya çalışmaktır...

Hadis-i şerifte buyuruldu ki: "İslam dini garip olarak başladı. Sonu da garip olacaktır. Bu gariplere müjdeler olsun! Bunlar, insanların bozduğu sünnetimi düzeltir." [Müslim]

Ahmed Demirbaş

08.06.2019

Türkiye Gazetesi