Tarihi yanlış öğrendik ya da bizlere on yıllardır yanlış tarih öğretildi. “Muasır medeniyet” sözünü de yanlış anladık. Yönümüzü sorgusuz sualsiz Batı'ya çevirdik. Güneşin doğudan doğduğunu bile bile sırtımızı düşmanca Doğu'ya döndük. Oysa ne çok şey vardı Doğu'da… İlmî bütün yazılı metinler Batı'dan Doğu'ya göç ettiler ve bütün bilimsel kaynaklar Doğu'dan tekrar Batı dünyasına kazandırıldı. Ama biz yine de ne olursa olsun hep “Batı” dedik, ille de “Batı…”
Oysa İslâm âleminin ilme kazandırdığı o kadar çok şey var ki saymakla bitmez. Batılı bilim adamları da Müslüman kâşiflerden “intihâl” yaparak bizde olanı bize satma peşine koştular. Bu işte başarılı da oldular. Üstelik bunu, intihâl mefhumuna mütecâviz bir tutumla yaptılar; utanmadan, sıkılmadan…
Bugün, Müslüman kâşiflerin dünyayı nasıl değiştirip şekillendirdiğinden bahsetmek istiyorum. “İroninin böylesi” diyerekten, hem de İngiltere'de yayımlanan ‘The Independent Gazetesi’nden alıntılayarak yapacağım bunu…
The Independent, 2015 yılında Müslüman kâşiflerin dünyayı nasıl değiştirdiğini gözler önüne seren bir liste yayımladı. Bu listede, uçmaktan elbiseye, sıvılardan kahveye, dolmakalemden üç çeşit yemeğin nereden nereye geldiğini hep birlikte göreceğiz.
İşte o liste...
Göz: Işığın göze girerek kırılması sayesinde gördüğünü keşfeden 10. yüzyılda Müslüman âlim olan İbni Haytam'dı.
Uçmak: Abbas İbn Firnas 875’de ipek ve kartal tüylerinden kanatlarla uçurumdan atladı. 10 dakika havada kaldı.
Sabun: Haçlı Seferlerindeki Hıristiyan askerlerinin, çok az banyo yapmaları ve çok kötü kokmaları sabunun Avrupa’ya yayılmasını sağladı.
Sıvılar: Cabir ibni Hayyan yaptığı deneylerle modern kimyanın kurucusu sayıldı.
Mil Sistemi: Düz hareketi döner harekete çeviren mil sistemini, El Ciziri geliştirdi.
Elbise: Kumaş ve astarın arasına dolgu malzemesi kullanılması Ortadoğu'dan çıktı.
Kahve: Güney Etiyopya'nın Kaffa bölgesinde Arap bir çoban kahve bitkisi tohumunu kaynatarak içti. Kahve ancak 1645 yılında Venedik'e ulaştı.
Kubbe ve Kemer: Kubbe ve kemer yapıları İslâm mimarisinin ürünüdür. İngiltere Kralı V. Henry'nin sarayının mimarı da bir Müslümandı.
Cerrahî Aletler: Bugün kullanılan 200 kadar cerrahî âletin dizaynları Endülüs âlimi El Zehravi'ye aittir.
Rüzgâr Değirmeni: Rüzgâr değirmeni Ortadoğu'da keşfedilmiştir. Avrupa'da 500 yıl sonra kullanılmaya başlandı.
Aşı: İlk aşı da İslâm dünyasında geliştirildi. Osmanlı çocukları Çiçek hastalığına karşı aşılanırdı.
Dolmakalem: Dolmakalem 953’de Mısır’da yapıldı.
Algoritma: Algoritma ve Trigonometri de İslâm dünyasından Avrupa'ya yayıldı.
Üç Çeşit Yemek: Ali İbni Nafi, İspanya'nın Cordoba şehrinde yaşadı. Avrupa’da ilk defa bir öğünde üç çeşit yemek kültürüyle tanıştırdı. Cam bardaklar da bu dönemde geldi.
Halı: Halı da Müslümanlar tarafından Avrupa'ya taşındı.
Çek: Banka çekinin kökeni de Araplarda kullanılan ve “sak” olarak adlandırılan bir kâğıt idi…
***
Müslümanların sayfalar dolusu buluşunu ve keşfini bir köşe yazısına sığdırmak elbette mümkün değil. Ama en azından bu yazının bilgilerimizi yenilememize vesîle olduğu kanaatindeyim. Gayemiz sadece kısa bir bilgiler silsilesini ortaya koymak idi. Zîrâ, insan aklının erebileceği olgu, gerçek ve ilkelerin bütününe “bilgi” diyorsak; sizlere de bu bilginin keşfine çıkmak kalıyor değerli dostlar… Yolculuğunuz şimdiden kutlu olsun.
***
Kelâm-ı kibar: “İlim bir hazine, sual ise anahtardır. Sorun ki öğrenin! Bir sual sayesinde dört kişi sevap alır. Sual soran, cevap veren, dinleyen ve bunları sevenler…”
İrfan Atasoy
atasoyirfan@pau.edu.tr
Türkiye Gazetesi
05.12.2016
Bu yolda ve bu uğurda beraber olmak dileğiyle…
"Ne yanar kimse bana âteş-i dilden özge
Ne açar kimse kapım bâd-ı sabâdan gayrı"