Emir Timur’un askerleri Buhara sokaklarından geçerken yüksek bir duvar üstünden eski giyeceklerini silkeliyorlardı. Buradan çıkan tozlar askerlerin üstüne geliyordu. Bundan rahatsız olan bazı komutanlar dervişleri men etmek istediler. Duruma vakıf olan Emir Timur komutanları ikaz ederek dervişlere cübbeleri daha hızlı silkelemelerini emretti. Askerler toz duman altında dönüp geçtiler. Sahipkıran:
“Hiç kimse üstüne düşen tozları da silkelemesin” diye buyurdu. Kimse emirin neden böyle bir şey yaptığına anlam verememişti. Daha sonra komutanlarına:
“Sizler bu toz parçalarının değerini bilseydiniz onları altınla satın alırdınız! O duvar üstünden tozları silkelenen eski püsküler basit eşyalar değil, onlar Hazreti Şah-ı Nakşibendi’nin mübarek cübbeleriydi. Şunu hiç unutmayınız! Biz onların duaları bereketiyle zaferler elde edip bu yüce devlete nail oluyoruz”
Bu yolda ve bu uğurda beraber olmak dileğiyle…
"Ne yanar kimse bana âteş-i dilden özge
Ne açar kimse kapım bâd-ı sabâdan gayrı"