Sultan-ı rûsül şâh-ı mümeccedsin efendim Bî-çârelere devlet-i sermedsin efendim Divân-i ilâhide ser-âmedsin efendim Menşur-ı “le-amrük”le müeyyedsin efendim Sen Ahmed ü Mahmud u Muhammedsin efendim Hak’dan bize sultân-ı müeyyedsin efendim Hutben okunur minber-i iklim-i bekâda Hükmün tutulur mahkeme-i rûz-ı cezâda Gülbank-i kudümün çekilir arş-ı Hudâ’da Esmâ-i şerifin anılır arz ü semâda Sen Ahmed ü Mahmud u Muhammed’sin efendim Hak’dan bize sultân-ı müeyyedsin efendim Ol dem ki velilerle nebîler kala hayrân “Nefsi” deyü dehşetle kopa cümleden efgân Ye’s ile usâtın ola ahvâli perişân Destur-ı şefaâtla senindir yine meydân Sen Ahmed ü Mahmud u Muhammed’sin efendim Hak’dan bize sultân-ı müeyyedsin efendim Bir gün ki dalup bahr-ı gama fikrete gittim İlden yitürüp kendümi bî-hodlıga yitdim İşyânım anıp âkıbetimden hazer etdim Bu matlaı yâd eyledi bir seyyîd işittim Sen Ahmed ü Mahmud u Muhammed’sin efendim Hak’dan bize sultân-ı müeyyedsin efendim Ümmideyiz ye’s ile âh eylemeyiz biz Sermaye-i imanı tebâh eylemeyiz biz Babın koyup agyâre penâh eylemeyiz biz Bir kimseye sâyende nigâh eylemeyiz biz Sen Ahmed ü Mahmud u Muhammed’sin efendim Hak’dan bize sultan-ı müeyyedsin efendim Bîçâredir ümmetlerin isyânına bakma Dest-i red urup hasret ile dûzaha yakma Rahm eyle aman âteş-i hicrânına yakma Ez-cümle kulun Gâlib-i pür-cürmü bırakma Sen Ahmed ü Mahmud u Muhammed’sin efendim Hak’dan bize sultan-ı müeyyedsin efendim Şeyh Galib |
Bu yolda ve bu uğurda beraber olmak dileğiyle…
"Ne yanar kimse bana âteş-i dilden özge
Ne açar kimse kapım bâd-ı sabâdan gayrı"