Sakın terk-i edebden, kûy-i mahbûb-i Huda’dır bu! Nazargâh-i ilâhîdir, Makâm-ı Mustafâ’dır bu.
Habîb-i Kibriyânın hâb-gâhıdır fazîletde, Tefevvuk-kerde-i arş-ı cenâb-ı Kibriyâ’dır bu.
Bu hâkin pertevinden oldu deycûr-i adem zâil, İmâdın açdı mevcûdat dü çeşmin tûtiyâdır bu.
Felekde mâh-ı nev Bâb’üs-Selâmın sîne-çâkidir, Bunun kandili cevzâ Matla-ı nûr-i ziyâdır bu.
Mürâât-ı edeb şartıyla gir Nâbî bu dergâha, Mutâf-ı kudsiyâdır bûse-gâh-ı enbiyâdır bu. |
Bu yolda ve bu uğurda beraber olmak dileğiyle…
"Ne yanar kimse bana âteş-i dilden özge
Ne açar kimse kapım bâd-ı sabâdan gayrı"