Kur'ân-ı kerîmin kırkıncı sûresi. Gâfir sûresi de denir. Mekke-i mükkerremede nâzil oldu (indi). Sûre 85 âyet olup, 56 ve 57. âyetleri Medîne-i münevverede nâzil oldu. 28-45. âyet-i kerîmelerinde, Fir'avn'ın âilesinden mü'min bir kişinin vasıfları anlatıldığı için, Sûret-ül-mü'min denilmiştir.
Sûrede; îmân etmenin önemi, günahları bağışlayan, tövbeleri kabûl eden, bununla berâber cezâsı şiddetli olan Allahü teâlânın inkârcılara vereceği cezâlar, Allahü teâlâya itâat etmek ve nîmetlerine şükr etmek gerektiği bildirilmektedir. (Senâullah Dehlevî, İbn-i Abbâs, Râzî,Taberî)
Mü'min sûresinde Allahü teâlâ meâlen buyuruyor ki:
Size mûcizelerini gösteren, size gökten rızık indiren O'dur. Allah'a yönelenlerden başkası ibret almaz. (Âyet: 13)
Kim Mü'min sûresini okursa, ona salât (duâ) etmeyen ve onun için istiğfârda bulunmayan hiçbir nebî, sıddîk, şehîd ve mü'min rûhu kalmaz. (Hadîs-i şerîf-Envâr-üt-Tenzîl ve Esrâr-üt-Te'vîl)
Bu yolda ve bu uğurda beraber olmak dileğiyle…
"Ne yanar kimse bana âteş-i dilden özge
Ne açar kimse kapım bâd-ı sabâdan gayrı"