Kur'ân-ı kerîmin yirmi dördüncü sûresi. Nûr sûresi Medîne'de nâzil oldu (indi). Altmış dört âyet-i kerîmedir. Otuz beşinci âyetinde Allahü teâlânın, göklerin ve yerin nûru olduğu bildirildiği için, Sûret-ün-Nûr denilmiştir.
Sûrede, zinâ suçu işleyen kadın ve erkekler ile zinâ iftirâsında bulunanların cezâları, evlere girerken izin istemek, selâm vermek gibi muâşeret kuralları, harama bakmanın kötülüğü, kadınların örtünmeleri ile müslümanların Peygamber efendimize saygı göstermeleri gerektiği bildirilmektedir. (İbn-i Abbâs, İmâm-ı Gazâlî, Râzî, Taberî)
Allahü teâlâ Nûr sûresinde meâlen buyuruyor ki:
Ey Resûlüm! Mü'minlere söyle, harama bakmasınlar ve avret yerlerini haramdan korusunlar! Îmânı olan kadınlara da, söyle, harama bakmasınlar ve avret yerlerini haram işlemekten korusunlar. (Âyet: 30)
Bu yolda ve bu uğurda beraber olmak dileğiyle…
"Ne yanar kimse bana âteş-i dilden özge
Ne açar kimse kapım bâd-ı sabâdan gayrı"