İlk Müslümanlardandır. İsmi, Erkâm bin Ebi’l-Erkâm "radıyallahü anh", künyesi Ebû Abdullah’tır. Mahzumoğulları kabîlesindendir. Mekke-i mükerremede doğdu. Doğum târihi kesin olarak bilinmemektedir. 673 (H.53) senesinde Medîne-i münevverede vefât etti.
Peygamber efendimiz "sallallahü aleyhi ve sellem" insanları İslâm dînine dâvet etmeye başlayınca, Erkam bin Ebi’l-Erkam 22 veya 23 yaşlarındayken, yedinci veya on birinci kimse olarak Müslüman olmakla şereflendi. Peygamber efendimiz müşriklerin, yâni inanmayan kimselerin baskılarından Müslümanları korumak ve rahat ibâdet edebilmek için Safâ Tepesinin doğusundaki bir sokakta bulunan Erkam bin Ebi’l-Erkam’ın evini emniyetli bir yer olarak seçti. İslâm dînini burada gizlice yaymaya çalıştı. Mekke’de nâzil olan âyet-i kerîme ve sûrelerin bir çoğu Erkam bin Ebi’l-Erkam’ın evinde nâzil oldu. Eshâb-ı kirâm bu evde toplanırlar, Peygamber efendimizi görmek ve Müslüman olmak isteyenleri Dâr-ül-Erkam ve Dâr-ül-İslâm adı verilen bu eve getirirlerdi. Hazret-i Hamzâ, Ammâr bin Yâsir, Mus’ab bin Umeyr gibi birçok sahâbi bu evde Müslüman oldular. Hazret-i Ömer de bu evde Müslüman olmakla şereflendi. Erkam bin Ebi’l-Erkam bu evi hiç satılmamak ve mîrâsçı olunmamak üzere vakfetti. Erkam bin Ebi’l-Erkam’ın oğulları ve torunları tarafından kullanılan bu evin yerine Osmanlı pâdişâhlarından Sultan Üçüncü Murad Han 1591 (H. 999) senesinde bir mescit yaptırdı.
Erkam bin Ebi’l-Erkam diğer Müslümanlarla birlikte Mekke’den Medîne’ye hicret etti. Peygamber efendimiz onu Ebû Talhâ Ensarî ile kardeş yaptı. Erkam bin Ebi’l-Erkam, Bedir, Uhud, Hendek ile diğer bütün savaşlara katıldı ve büyük kahramanlıklar gösterdi. Peygamber efendimiz ona Bedir Savaşından sonra bir kılıç hediye etti. Daha sonra zekât mallarını toplama hizmetini verdi. Dört halîfe devrinde halîfelerin meşveret (danışma) meclisinde bulunan Erkam bin Ebi’l-Erkam 673 (H. 53) senesinde 83 yaşlarındayken Medîne-i münevverede vefât etti. Cenâze namazını Aşere-i mübeşşereden, yâni Cennet’le müjdelenen on kişiden Sa’d bin Ebî Vakkâs kıldırdı. Cennet-ül-Bakî Kabristanında defnedildi.
Asîl bir âileden olan Erkam bin Ebi’l-Erkam, geçimini kendi arâzilerinden elde ettiği mahsulden kazandıklarıyla ve ticâret ile temin ederdi. Zühd ve takvâsı çoktu. Yâni dünyâya düşkün olmayıp haramlardan çok sakınırdı. Vakitlerinin çoğunu Allahü teâlâya ibâdet etmekle geçirirdi. Peygamber efendimizden hadîs-i şerîf rivâyet etti. Ubeydullah ve Osmân adlı oğullarıyla Meryem, Safiyye ve Umeyye adlı kızları olmak üzere beş evlâdı olduğu bilinmektedir.
Kaynak: Yeni Rehber Ansiklopedisi Cilt 6, s. 368-369
Bu yolda ve bu uğurda beraber olmak dileğiyle…
"Ne yanar kimse bana âteş-i dilden özge
Ne açar kimse kapım bâd-ı sabâdan gayrı"