Resûlullah’ın "sallallahü aleyhi ve sellem" amcasıoğlu ve süt kardeşi. Babası Hâris, Abdülmuttalib’in en büyük oğluydu. Abdülmuttalib ile berâber Zemzem Kuyusunu kazıp temizlemişlerdi. Vâlidesi Gazne, süt annesi ise, Resûlullah efendimizin süt annesi Halîme Hâtundu.
Mugîre’den başka Nevfel, Rebîa ve Abdullah adlarında üç kardeşi daha vardı. Hanımı Cemâne’den, Câfer ve Abdullah isimlerinde iki oğlu olmuştu. Her ikisi de Resûlulllah efendimizin sohbeti ile şereflenerek Eshâb-ı kirâmdan olmak saâdetine kavuşmuşlardı.
Ebû Süfyân hazretleri, bi’setten (peygamberlik bildirilmeden) önce, Peygamberimizi pek severlerdi. Resûlullah efendimiz peygamber olduklarını bildirince önce çok düşman olmuştu. Mekke-i mükerreme fethedilirken Müslüman oldu. Önceden yaptıklarına utandığından, Resûlullah’ın yanında başını eğer, mübârek yüzüne bakamazdı. Ebû Süfyân hazretleri, Resûlulah’ın Mekke’yi fethetmek için 12.000 mücâhid askerle Medîne’den yola çıktığını duyunca Abdullah bin Ebû Ümeyye ile berâber, Peygamberimizi karşılamak üzere yola çıktı. Seniyyet-ül-İkâb denilen yerde, Eshâb-ı kirâmla karşılaştılar. Resûlullah ile görüştürmesi için mübârek hanımlarından ve Abdullah bin Ebî Ümeyye’nin kardeşi Ümmü Seleme’ye başvurdular. Ümmü Seleme hazretleri, Resûlullah’a durumu arz ettiğinde, Resûlullah efendimiz; “Onların bana ihtiyâcı yok.” buyurmuşlardı. Ebû Süfyân bunu duyunca çok üzüldü. Sonra; “Eğer Resûlullah beni huzûruna kabul buyurmazsa, küçük oğlumun elinden tutup dağlara gideriz. Her ikimiz açlık ve susuzluktan helâk oluruz.” demişti. Resûlullah efendimiz bunu duyunca, onlara şefkat ve merhamet gösterdi. Onlara İslâm dînini anlattı. Ebû Süfyân hazretleri özürlerini arz eyledi. Affa mazhar oldu. Müslüman oldu. Bir rivâyete göre, Ebû Süfyân Mekke-i mükerremenin fethinde bulunmuştur. Huneyn Muhârebesinde gösterdiği fevkalâde kahramanlığı dolayısıyla Resûlullah’ın iltifatlarına mazhar oldu. Düşmana kılıç sallarken, Resûlullah’ın mübârek ayağını öper af dilerdi.
Hicrî yirminci senede (M.644) hacdan dönerken vefât etti. Namazını hazret-i Ömer "radıyallahü anh" kıldırdı. Medîne’deki Bakî Kabristanına defnedildi. Hadîs-i şerîfte; “Ebû Süfyân Cennet yiğitlerindendir.” buyrularak, Resûlullah’ın medhine mazhar oldu. Simâsı Resûlullah’a benzeyen yedi kişiden biri de bu idi.
Kaynak: Yeni Rehber Ansiklopedisi Cilt 6, s. 130
Bu yolda ve bu uğurda beraber olmak dileğiyle…
"Ne yanar kimse bana âteş-i dilden özge
Ne açar kimse kapım bâd-ı sabâdan gayrı"