İstanbul’da Üsküdar semtinde Selimiye Kışlası yanındaki câmi. Marmara Denizine hâkim bir tepe üzerinde kışla câmii olarak, Sultan Üçüncü Selim Han tarafından, 1801-1805 târihleri arasında yaptırıldı. Câmi; mektep, muvakkıthâne, çeşme ve sebilden meydana gelen bir külliye hâlindedir. Tek kubbeli ve kare plânlı olan câmi barok tarzındadır. Giriş kapısı üzerinde yer alan mermer kitâbede, Sultanın barok çerçeveli tuğrası, geometrik süslemeler üzerine sağda “Lâilâhe İllallah” diğerinde “Muhammedün Resûlullah” yazıları eşi olmıyan güzelliktedir.
Üçüncü Selim Han tarafından 1801-1805 tarihleri arasında yaptırılan Üsküdar büyük Selimiye Câmiinin bir gravürü
Câminin ana mekânı örten büyük kubbesi köşelerde küçük kubbeli ağırlık kuleleriyle desteklenmiştir. Son cemâat yeri iki katlı ve beş tonoz örtülü olup, bunları dört mermer sütun taşır. Son cemâat yerinin iki yanında merdivenle çıkılan iki katlı hünkâr dâireleri vardır. Bunlardan sağdaki Sultanın namaz kılması, soldaki dinlenme ve dîni sohbetler için yapılmıştır. Tek şerefeli iki tâne olan minâresi, 1823’teki şiddetli lodostan yıkılınca tâmir edilmiştir.
Câminin dış duvarlarına kuşların barınması için, çok güzel kuş köşkleri yapılmıştır. Dış görünüşü ile ihtişamlı bir yapıya sâhip câminin iç yapısı; kadınlar mahfili, müezzin mahfili, somaki mermer mihrap, minberle bir şâheserdir. İnce bir işçiliğin, engin bir sanat zevkinin, devrin bütün inceliklerinin bir araya getirildiği bu büyük âbide, 1954-1959 yılları arasında esaslı tâmirat görmüştür.
Kaynak: Yeni Rehber Ansiklopedisi Cilt 17, s. 324-325
Bu yolda ve bu uğurda beraber olmak dileğiyle…
"Ne yanar kimse bana âteş-i dilden özge
Ne açar kimse kapım bâd-ı sabâdan gayrı"